Mersin Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Komisyonu’ndan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Anlamlı Etkinlik
  • Anasayfa
  • Genel
  • Mersin Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Komisyonu’ndan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Anlamlı Etkinlik

Mersin Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Komisyonu’ndan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Anlamlı Etkinlik

By In Genel, Haberler On 9 Mart 2020


Mersin Kent Konseyi ve Mersin Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile Basın Konseyi Başkanı Gazeteci Pınar Türenç’in konuşmacı olarak katıldığı “Medyada Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Dil” konferansı düzenledi.

Kadın ve Siyaset Komisyonunun organizasyonluğunda gerçekleşen konferansa Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kaya Tepe, basın emekçileri ve kadınlar katıldı.

Faik Burakgazi: “Öncelikle kadın için eril dilden vazgeçilerek ‘cinsel obje’ olarak nitelendirilmeye son verildiğinde, bugünün gerçek önem ve anlamı ortaya çıkacaktır”

Mersin Kent Konseyi Başkanı Faik Burakgazi konferansın açılış konuşmasında, Dünya Kadınlar Gününü önemli ve anlamlı kılanın, insan hakları temelinde tüm kadın hakları ile olan iç içeliği olduğunu ifade etti. Kadın mücadelesinin temelinde var olan daha iyi yaşam talepleri için herkese büyük sorumluluk düştüğünü söyledi. Başkan Burakgazi, “Bizler Mersin Kent Konseyi olarak kadın ve erkeğin bir bütünün iki yarısı olduğuna inanıyoruz. Bu inançla kadınlarla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Burakgazi “Kadınların tüm mücadelelerine ve yaşamın kalbi olmalarına rağmen ve halen ne yazık ki toplum eril dilden vazgeçmemiş, son yıllarda siyasilerin söylemlerinin de beslediği “cinsel obje” olarak nitelendirilmekten kurtulamamıştır.  İşte tam da bu noktada Medyaya çok büyük bir görev düşmektedir” ifadelerine yer verdi.

Katılımcılar arasından Ayten Dülgeç’in Nazım Hikmet’in “Kadın” şiirini okumasının ardından, Atatürk’ün kadınlara verdiği önem ve değeri anlatan, her alanda kadınlarla omuz omuza yürüdüğünü gösteren, kısa bir film izletildi. Büyük ilgi gören filmin ardından Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç sahne aldı.

Pınar Türenç: “Medyadaki haber dilini hep beraber değiştireceğiz”

33 yıldır faaliyette olan Basın Konseyi’nin ilk kadın Başkanı Pınar Türenç, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günün önemi ve anlamı anlatarak başladığı sunumunda, kadınların yüzyıllardır süre gelen hak arayışları ve mücadelelerini kendi yaşantısında da karşılaştığı örnekler ile anlattı.

Türkiye Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç konferansta, Türkiye’deki karar verici mekanizmalarda çoğunlukla erkeklerin bulunduğuna dikkat çekti. Ayrıca kadınları koruyan yasaların olmadığını söyleyen Türenç, “Peki medyada durum farklı mı? Maalesef medyada çalışan kadınların da çok büyük sorunları var. Yönetici kadrolarının büyük bir kısmı erkeklerden oluşuyor. Gazeteler erkek bakış açısıyla yapılıyor, televizyondaki haberler erkek bakış açısıyla düzenleniyor. Şunu gördük; erkek bakış açısıyla ‘Haberin cazibesi ne, kadın var mı, dekolte var mı, kadın ne yapmış, öldürülürken mini mi giymiş, kırmızı ruj mu sürmüş?’ gibi sorular soruluyor. Gazetelerin mutfağındaki bazı erkek yöneticiler maalesef haberi yapan muhabire bunları soruyor” diye konuştu.

Medyadaki eril bakış açısı ve dilin ortadan kaldırılmasının topluma da olumlu yansımaları olacağını vurgulayan Türenç, “Medyadaki haber dilinin değişmesi gerekiyor. Bunu hep beraber değiştireceğiz. Biz gazeteci kadınlar da bunu yapmak için mücadele veriyoruz ama yurttaşlardan da bunun takibini sağlamalarını istiyoruz. Yanlış yapıldığında o yanlışı yapanları bombardıman altında tutsunlar. Gazetelere ve televizyonlara telefonlar yağdırsınlar. 10 kişiyle bile olsa kapılarında toplanıp ‘Hayır, yanlış yayın yapıyorsunuz’ diyebilsinler. Gazeteciler her ne kadar bu yanlışı yapıyorsa da karşılarında böyle bir güç görünce geri adım atabilir” ifadelerini kullandı.

Türenç, yazılı ve görsel medyada kullanılan ayrıştırıcı dilin boyutunu gözler önüne sererken,  “toplumsal cinsiyet eşitliği” kavramının öncelikle zihinlerde yer tutması gerekliliğini dile getirdi.  Basın Konseyi Başkanı Türenç, özellikle haberle doğrudan ilgisi olmayan durumlarda cinsiyet kimliği yapılmaması gerektiğini vurgularken en önemli sorunun gazetecinin kendi ahlaki duruş ve düşünüşü ile yargılama hatasına düşmesi olduğunu ifade etti. “Gazeteci haber yazarken bireylerin yaşantıları, yaşayışları, karşılaştıkları durumlar gibi konularda uygun/uygunsuz durum olduğuna kendisi karar vermemeli, ahlaki değerler bahanesinin arkasına sığınmamalı.” dedi.

Günlük yaşantıda sık karşılaşılan hatalı ifadelerin de yer aldığı konferans, dinleyicilerin sorularının yanıtlanması ile sona erdi.